Uzuncaburç Antik Kenti
Akdeniz sahil şeridinde ki unutulmuş bu antik kent, tarih ve mimari severleri bekliyor.

Mersin/Silifke ilçesinin kuzeyinde yer alan kent, Helenistik Çağ da Olba krallığının ibadet yeri olarak kullanılmıştır. Bizans Dönemi’nin ardından Türkler buraya şehrin sembolü olan yüksek burcun (Hellenistik Kule’nin) ismini vererek “Uzuncaburç” demişlerdir. Kent 9 ana bölümden oluşur.
TÖREN KAPISI
7 m yüksekliğindeki kapı, antik kentin girişinde misafirlere görkemli bir karşılama yapıyor. Korinth başlıklı sütünlardan günümüzde sadece beşi ayakta kalmıştır.
SÜTUNLU CADDE
Zeus tapınağının yanında diğer sütunlu caddeyle kesişen yoldaki sütunlardam hiçbiri ayakta kalmamıştır.
ZEUS TAPINAĞI
Sütunlu caddeden geçince karşımıza 36 görkemli korinth başlıklı sütunla çevrilmiş tapınak çıkıyor. Tapınak; peripteros planlı, en eski tapınaklarından biri olarak, mimarlık tarihinde önemli bir yere sahiptir.
TYCHE TAPINAĞI
Altı metrelik altı sütundan oluşan tapınak, kentin soylularından Oppius ve Kyria tarafından yaptırılıp kente armağan edilmiştir.
ZAFER KAPISI
Zeus tapınağının kuzeyinde yer alan kapının ortasında bir büyük, yanlarında ise iki küçük kemerli girişi vardır.
TİYATRO
Roma İmparatorları Marcus Aurelius (İS 161-180) ile Lucius Verus’un (İS 161-169) birlikte yönetimleri sırasında inşa edilmiştir.
HELENİSTİK ANIT MEZAR
Kare planlı ve dor düzenindeki mimarisiyle beldenin güneyindeki tepede yer alan anıtın, Olba Krallığı’nın yöneticilerinden birine ait olduğu düşünülmektedir.
HELENİSTİK KULE
Beş katlı kule, hem yöneticilerin yaşadığı mekan hem de sığınma alanı olarak kullanılmıştır. Zamanının sikkelerinin üzerinde tasvir edilen bu kule yüksek oluşu nedeniyle bugünkü beldenin ismine de kaynak olmuştur.
NEKROPOL ALANI
Kuzeydeki vadiye yayılmış olan alan, Hellenistik, Roma, Bizans dönemlerinde kullanılmıştır. Ayrıca kaya mezarlarına da ev sahipliği yapmaktadır.
